×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Gündem Ekonomi Sağlık Spor Türk Dünyası Kültür Sanat

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri E-gazete Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Türkiye'nin kritik gücü: Elektronik harp ve sinyal istihbarat

Milli savunma sanayiinde en kritik unsurlardan biri de üretilen platformların çok ciddi elektronik harp ve sinyal istihbarat yeteneklerine sahip olması

Gündem 04/10/2022 11:58 04/10/2022 11:58

A- A+

Türkiye’yi ‘bu alanda dünyanın en iyi 10 ülkesinden biri’ olarak tanımlayan uzmanlar, insansız araçlara da bu kabiliyetin kazandırılmasının son derece kritik olduğu görüşünde.

Yerli ve milli savunma sanayii dendiğinde akla füzeler, silahlar, SİHA’lar gelse de Türkiye'nin aslında çok farklı sistemlerde de önemli kazanımlar yaşadığı bir dönemden geçiliyor. Bunlardan biri de hiç şüphesiz elektronik harp ve sinyal istihbarat.

Bu konu tek başına dahi son derece önemli olmakla birlikte, dünyanın farklı noktalarında çok başarılı işlere imza atan platformlara sağladıkları destekle de kritik roller üstleniyor.

Türkiye’nin yakın geçmişe kadar insanlı platformlar üzerinden ilerleyen elektronik harp ve sinyal istihbaratı yaklaşımı son dönemlerde insansız platformlara da taşınmaya başladı. Bu imkan ve kabiliyetlere sahip SİHA’ların yanına Marlin örneğinde olduğu gibi insansız deniz araçları da eklendi.

Biz de bu süreci daha yakından anlayabilmek ve söz konusu imkanların neden önemli olduğunu öğrenebilmek için Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan ile bir araya geldik.

Elektronik harp ne demek?

Erkan ile platformların yetenekleri ve bunun sahaya etkilerini konuşmadan önce ‘elektronik harp’ kavramı için genel bir çerçeve çizmesini istiyoruz. “Elektronik harp günümüz tanımıyla teknolojik olarak karşındakinden üstün olup onu aldatma, köreltme ve etkisiz hale getirme olarak tanımlanabilir” diyor.

Eskiden bu tanım radar sinyalleri üzerinden yapılsa da günümüzde tüm iletişim sistemleri üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Erkan, günümüzde platformların iç dijital sistemlerine etki edilmesine kadar ilerlendiğini söylüyor. Haliyle tanım da genişliyor ve ‘dijital olarak çalışan her şeye etki etme yeteneği’ olarak kendine yer buluyor.
Günümüzde hemen hemen tüm sistemlerin dijital veri alarak çalıştığını düşünürsek bunun ne denli önemli bir husus olduğu daha net görülüyor.

“Sahip olanlar için büyük güç çarpanı”

Son yıllarda elektronik harbin savaş durumlarının dışında da kullanıldığından bahsediyor Kozan Selçuk Erkan ve “Tüm sinyallerin karıştırılması, köreltilmesi, etkisiz hale getirilmesi kritik bir yetenek. Eğer böyle bir yeteneğiniz varsa sadece savaş durumunda değil tansiyonun yükselmediği anlarda da karşı tarafa üstünlük sağlayabilirsiniz. Bu tür teknolojiler sahip olanlar için çok büyük bir güç çarpanı” ifadesini kullanıyor.

Burada ilginç bir örnek veriyor Erkan ve konuyu Ukrayna-Rusya savaşına getiriyor. Süreci yakından takip edenlerin anımsayacağı bir görüntüden bahsediyor… Hatırlanacağı üzere, Rus uçakları kendi özgün konumlandırma sistemlerini Ukrayna güçlerince karıştırıldığı için kullanamıyordu.

“Kör olarak uçmamak için piyasadan alınmış sivil navigasyon cihazları ve tabletlerle savaş uçaklarında konum belirleyip görev yapmaya çalışıyorlar” dedikten sonra devam ediyor:

“Buna karşılık Ukrayna’da TB-2 gibi bir platform Rusların tüm elektronik saldırılarına rağmen sorunsuzca çalışıyor. Kısacası ülke olarak iyi bir yere geldik. Hem sinyal ve istihbarat bilgisi edinme konusunda hem de elektronik harp konusunda oldukça güçlü bir noktadayız.

Kişisel kanaatim Türkiye’nin bu alanda dünyada ilk 10 ülkeden birisi olduğu yönünde. Tek tek sistemlere bakmaktansa bu konuda özgün çözümler ürettiğimizin altını çizmek daha önemli. Herkes ASELSAN KORAL'ı görüyor ama istihbarat toplama amaçlı ANKA İHA’nın özel versiyonları da şu anda MİT emrinde uçuyor. Hiç fena bir noktada değiliz.”

Milli insansız sistemlerde elektronik harp dönemi

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinesinde ilerleyen projeler kapsamında Türkiye son dönemlerde insansız platformlar için de elektronik harp ve sinyal istihbarat kabiliyeti üzerinde ciddi işlere imza atıyor.

Bu kabiliyete ulaşan insansız hava araçlarının yanına Marlin örneğinde olduğu gibi insansız su üstü araçları da ekleniyor. Kozan Selçuk Erkan’a bu durumun sahaya nasıl yansıyacağını da soruyoruz…

Denizde elektronik harbin genel olarak gemi üzerinde ‘istihbarat ve karıştırma/köreltme’ olarak uygulandığı bilgisiyle başlıyor yanıtına Erkan. “Eğer biz bunu ana gemilerimizden çok daha uzakta yapmaya başlarsak yaratacağımız etki alanı da çok daha büyük olur” diye ekliyor.

Elektronik harpte en önemli unsurun mesafe olduğu bir sır değil. Kozan da buna işaret ediyor. Ana geminizi bu mesafenin dışında tutarken sorunlu bölgeye insanlı bir sistem yerine insansız küçük bir sistem gönderdiğinizde maliyetin daha etkin hale geleceğinden bahsediyor. Bu senaryoda maliyetin ötesinde can kaybı riskinin de sıfıra indiğine işaret ediyor. İnsansız sistemler, nitelikli personelinizi kaybetmenin de önüne geçiyor.

İnsansız platformların sahip olduğu kimi özelliklerle görevlerini çok başarılı bir şekilde tamamladığına da değiniyor Kozan ve “Bu yaklaşım yavaş yavaş yeni konsept haline geliyor ve biz şu anda bunu en başarılı şekilde uygulayan ülkelerden biriyiz” görüşünü paylaşıyor.

 

YORUM YAP

RÖPORTAJLAR TÜMÜ