Türk savunma sanayisi, Cumhuriyet'in 100. yılında geleceğin muharebe sahasında oyun değiştirici olacak Bayraktar TB3 ve Bayraktar Kızılelma'yı göreve hazırlıyor.
Gündem Dünya Bilim-Teknoloji Türkiye 27/10/2023 15:17 27/10/2023 15:17
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhuriyet'in 100. yılına hazırladıkları en büyük sürprizin 20 yıllık hedefleri olan, havacılıkta geleceğin muharebe dünyasında oyun kurucu olmayı ifade eden Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA'nın ilk uçuşunu gerçekleştirmesi olduğunu söyledi. Bayraktar, şöyle konuştu:
"Kızılelma yüksek bir hedefe, ideale yürümekse bu ilk günden beri en büyük hedefimizdi. Cumhuriyet'in 100. yılında uçuracağız demiştik. Bir sürpriz yapak 2023'e 1 ay kala ilk uçuşunu gerçekleştirdik. Sonrasında Kızılelma geliştirme ve test faaliyetlerine devam etti. Dünya havacılık tarihine damgasını vuracak uçuşlar icra etti. Bunlardan bir tanesi Bayraktar Akıncı ile yakın kol uçuşuydu. Bu dünyada ilk defa yapıldı. Bir anlamda geleceğin muharebesine şimdiden göz atmış olduk. Artık 5. nesil savaş uçaklarına üretilecek son insanlı savaş uçakları olarak bakılıyor. SİHA'larımız muharebe tarihinde nasıl paradigma değişikliğine yol açtıysa benzer bir durum yaşanacak. Filo otonomisiyle, yapay zekayla donatılmış ve pilotu tehlikeye sokmayan insansız savaş uçakları olacak. Geleceği bir anlamda ülkemiz adına yakınlaştırmış olduk. Kızılelma 2023 yılında bütün dünyaya damgasını vuracak uçuşlar gerçekleştirdi. Kızılelma ve Akıncı bu uçuşları milli teknoloji geliştirme seferberliğimizin milletimizle buluştuğu TEKNOFEST İstanbul'da gerçekleştirdi. Aynı zamanda Türk Yıldızları ile yakın kol uçuşu bir gösteri uçuşu olarak yapıldı. Bu da dünya havacılık tarihi açısından toplum önünde yapılması hasebiyle ilkti. Bu anlamda dolu dolu bir 100. yıl yaşadık. Semalarımda hür ve bağımsız olacağım diyen milletimizin ifadesi olan bu teknolojiler Cumhuriyet'in 100. yılında kutlanmış oldu."
Teknoloji geliştirme serüveninde adeta dip dalgası olacak teknoloji yarışmalarına da 1 milyonun üzerinde sayıyla rekor başvuru aldıklarına işaret eden Bayraktar, bunların da 100. yıla damgasını vuran gelişmeler olduğunu söyledi. Selçuk Bayraktar, "TEKNOFEST, ülkemiz savunma sanayisinde nasıl bir ivme yakaladıysa teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında da benzer bir ivmenin, bayrağımızı en yükseğe çekecek nice yüzbinlerce gencin olacağının göstergesi oldu. Bu da ikinci 100 yıla çok daha büyük hayallerle, umutlara bakacağımız anlamına geliyor. Bir anlamda da öğrenilmiş çaresizliğin yıkıldığına işaret ediyor. Bunlar bir anlamda 100. yıla damgasını vurmuş oldu." dedi.
"Bugün itibarıyla ilk uçuşunu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. TCG Anadolu'ya konuşlanacak olan Bayraktar TB3 ve Kızılelma havacılık tarihinde aslında bir devrimi işaret ediyor. Nasıl ki dünyada SİHA'larla ilk savaşı Türk orduları Karabağ'da kazandıysa Bayraktar TB2'ler vesilesiyle, filolar halinde uçan ve en gelişmiş hava savunma silahlarını, zırhlı araçları, tankları imha eden Bayraktar TB2'ler sayesinde dünyada muharebe paradigması değiştiyse, Bayraktar TB3 ve Kızılelma'nın TCG Anadolu'ya konuşlanmasıyla da dünya muharebe tarihinde devrim yaratacak bir çığır açılmış olacak. Bu da Cumhuriyetimizin 100. yılına bir diğer hediyemiz olacak."
"Bayraktar TB2, en yakın rakibinden 5 kat daha fazla bilinir, dünyanın en meşhur ve kendi sınıfında en gelişmiş SİHA'sı oldu. Dünyada en fazla ülkeye ihraç edilen SİHA oldu. 32 ülkeye ihracatımız var. Elde edilen gelirlerle, tümüyle öz kaynaklarımızla Bayraktar TB3'ü, Kızılelma'yı geliştirmiş olduk. Bayraktar TB2, 31 ülkeye ihraç edildi. Daha üst sınıf bir platform olan, 6 tonluk kalkış ağırlığına sahip Akıncı hava aracımız da 8 ülkeye ihraç edilmiş oldu. Ülkemiz savunma sanayisi gibi bir yüksek teknoloji alanında dünyaya damgasını vururken, yeni ve gelişmiş platformlar için önemli bir kaynak olmuş oldu."
Mini akıllı seyir füzesi Kemankeş'in Bayraktar TB2'den atılarak ilk deneme uçuşunu gerçekleştirdiğini anımsatan Bayraktar, Türkiye'nin Roketsan, ASELSAN ve TÜBİTAK ile bütün akıllı mühimmat ailesini yapar hale geldiğini ifade etti. Bayraktar, Türkiye'nin artık çok yetenekli milli mühimmatlarla operasyonlarını yürüttüğünü, bu ürünlerdeki milliliğin çok kritik olduğunu vurguladı. Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bundan 10-20 sene öncesine dönecek olsanız savunma sanayisinde yüzde 85 oranında yurt dışına bağımlı bir Türkiye görüyordunuz. Artık bırakın bağımlılığı yüzde 80'e yakın bir oranda savunma sanayisini yerlileştirmiş ve bütün dünyaya geliştirdiği en ileri düzey teknoloji platformları, SİHA'ları, İHA'ları, bunlarla beraber elektro-optik sistemleri, akıllı mühimmatları dünyaya ihraç eden bir Türkiye görüyorsunuz. Dünyanın da parlayan yıldızı bir anlamda Türk savunma sanayisi ürünleri. O hale geldi. Biz istiyoruz ki Milli Teknoloji Hamlesi dönüşümü ve seferberliğiyle birlikte bu dönüşüm tüm diğer sivil alanlara da yayılsın ve ülkemiz teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında tam bağımsız ve müreffeh olabilmek için gençlerimizle, TEKNOFEST kuşağımızla birlikte bu dönüşümü gerçekleştirsin."
"Rahmetli babam iş yerinde yaşadı. Burada ufak bir odası vardı, orada yaşıyordu. Bir anlamda Çanakkale'deki ruh neydiyse o ruhu taşıyarak yaşadı. Biz asla görev yerini, mücadele hattını bırakamayız, buradan başka bir yerde yatamayız diyerek yaşadı. Bir anlamda ülkemizin tam bağımsız, güçlü yarınlarına hayatını vakfetti. Milli Teknoloji Hamlesi seferberliğine vakfetti. Ondan aldığımız ilhamla ekibimizle birlikte benzer şekilde mücadele etmeye gayret ettik. Annem de bizlerle birlikte çalışıyor. Babam vatanperver ve çok yetenekli bir mühendisti. Yazılımcılık tarafım nereden geliyor diye soracak olursanız annemin ben doğmadan önce kartlı bilgisayarlarda assembly dilinde yazılım yazdığını görüyorsunuz. Bir anlamda hem teknik hem de manevi olarak bizlere liderlik ediyorlar. Annem şu anda bizimle birlikte çalışıyor. O da burada yaşıyor aynı zamanda.
Baykar'ın hikayesi baktığınızda tüm ailesiyle tam manasıyla bir adanmışlık hikayesi. Bizler de mühendisler olarak ülkemize ve insanlığa en fazla faydayı nasıl veririz diye bu yolculukta adımlarımız ayarladık. 2003'te başlayan bu serüven dünyada insansız hava araçları henüz tam bilinmiyorken geleceğin bir teknoloji alanına ufacık bir platformdan tümüyle öz kaynaklarıyla yatırım yaparak, çalışarak, büyük bir kısmı da askerlerle birlikte cephede, üs bölgelerinde, ekibimizle birlikte, rahmetli babamla bugünlere geldi. Hep arazideydik. Sırt sırta vererek Türk Silahlı Kuvvetlerimizle, güvenlik güçlerimizle en ufağından başlayarak 20 senede bu platformlar gelişti, dünyaya damgasını vurdu. Terörle mücadelede ülkemizin başına büyük bela olan bir problemin belini kırdı. İşgal edilmiş topraklarımızı 'can Azerbaycan'da geri almamıza vesile oldu ve bir anlamda dünyada mazlumlara bu teknoloji umut oldu. Bir taraftan dünyaya damgasını vururken 100. yıla vardığımızda bu 20 senelik mücadele bir anlamda havacılıkta akamete uğratılmış serüvenimizin yeniden doğuşunun hikayesi oldu."
Selçuk Bayraktar, Cumhuriyet'in 100. yılına ilişkin mesajında da "Cumhuriyet'in ilk 100 yılının son 20 senesinde semalarımızda hür ve bağımsız olabilmek için ülkemizin ilk insansız hava araçlarını, ilk silahlı insansız hava araçlarını, ilk insansız savaş uçağını geliştirmeye odaklandık. Kızılelma atmosferde yaptığımız en gelişmiş platformdu. 20 senelik hayalimizdi. Bundan sonra semalarımızın da ötesinde uzayda. Ülkemizin tam bağımsız ve güçlü olması için çalışmalarımıza devam edeceğiz." diye konuştu.