Husein Kavazovic,  ülkesinde yaşanan İslamofobi ve Müslümanların karşılaştığı sorunlar hakkında değerlendirmede bulundu.

Bosna Hersek Devleti ile başkanlığını yürüttüğü İslam Birliği arasında bir anlaşma olmamasının dini hakların kullanımını olumsuz etkilediğini kaydeden Kavazovic, "İslam Birliği ile devlet kurumları arasında imzalanmış bir sözleşmenin olmaması, İslam Birliği için büyük problem oluşturmakta. Ülkede çoğunluk olan Müslümanların ayrımcılığa uğradığına inanıyoruz. Bu ayrımcılık özellikle mahkeme, savcılık, ordu, emniyet gibi kurumlar başta olmak üzere birçok devlet kurumunda, kişilerin 'inanç hakları' söz konusu olduğunda görülmekte." dedi.

Kavazovic, genel yargının, Bosna Hersek ya da Saraybosna'da İslamofobi ile karşılaşılmayacağı yönünde olduğunu belirterek, "Görüyoruz ki durum böyle değil. İslamofobi bir tür ırkçılıktır. Bir arada (Bosna Hersek'teki gayrimüslimlerle) yaşıyor, birbirimize sık sık görüyor olsak da maalesef durum böyle. İslam'ın ne olduğunu tam olarak anlamıyoruz. Başörtüsünün Müslüman kadınlar için ne ifade ettiğinin de farkında değiliz. İnsanlara, başörtüleri yüzünden görev yaptırmamak saçmalık. Maalesef, İslamofobi toplumumuzda mevcut, buna hem Boşnaklar hem Hırvatlar hem de Sırplar tarafından maruz kalabiliyoruz. İslamofobi, Bosna Hersek'te Avrupa ülkelerine göre daha çok görülüyor diyebiliriz." diye konuştu.

"İslam Birliğinin kendine ait yıllık bütçesi var"

Kavazovic, İslam birliği içerisinde "Beytülmal" (devlet hazinesi) sisteminin varlığına dikkati çekerek, "İslam Birliğinin kendine ait yıllık bütçesi var. Bu bütçe dahilinde farklı projeler hayata geçiriliyor. Bu projeler özellikle; medrese, fakülte, öğrencilere burs verilmesi, İslam Birliği bünyesindeki anaokullarının işlevi, Sırp Cumhuriyeti entitesindeki cemaatlere yardım, sosyal ve insani yardımlar gibi alanları kapsıyor." dedi.

Sırp Cumhuriyeti entitesinde görev yapan imamların büyük baskı altında olduğuna dikkati çeken Kavazovic, şöyle devam etti:

"Bu yüzden, bu bölgede imamlık yapan görevlilerimize elimizden geldiğince yardımlarda bulunuyoruz. Bu kişiler, o bölgede, çocuklarının eğitimi, emeklilik, sağlık güvencesi gibi birçok alanda sorunla karşılaşıyor. Sırp Cumhuriyeti'nde yaşayan Müslümanların sorunları sistematik bir şekilde çözülmeli. Bu insanlar için kanunlar çıkarılmalı. Tabii ki bu insanları ziyaret etmek onları mutlu ediyor ancak bu ziyaretler siyasi emeller için kullanılacak 'fotoğraf çekme' seremonisine dönüşmemeli."

"Bosna Hersek'te 1990'larda yaşananları tekrar edebilecek 'güçler' yok"

Husein Kavazovic, Bosna Hersek'te savaşın tekrar başlayabileceğine dair korku olduğunun altını çizerek, "Biz ufak bir ülkede olarak, çok acılı bir savaştan geçtik. Şu an içinde bulunduğumuz duruma baktığımda, Bosna Hersek'te 1990'larda yaşananları tekrar edebilecek 'güçler' yok. Olası savaş hikayeleri üzerine konuşan kişiler sadece hayatı zorlaştırıyorlar. Bu yüzden gençlerimiz, çocuklarımız yurt dışına yaşamaya gidiyor ama yine de dikkatli olmakta fayda var." değerlendirmesinde bulundu.