×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Gündem Ekonomi Sağlık Spor Türk Dünyası Kültür Sanat

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri E-gazete Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

AK Parti'den Türk Tabipleri Birliği'ne çok sert tepki

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu "Bu, alçaklık, şerefsizlik, haysiyetsizlik, soytarılığın ta kendisi" dedi

Türkiye 25/10/2022 10:37 25/10/2022 10:38

A- A+

AK Parti'den Türk Tabipleri Birliği'ne çok sert tepki

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK), terör örgütü PKK'nın ağzıyla saldırıp iftira attığını belirterek, "Bu, alçaklık, şerefsizlik, haysiyetsizlik, soytarılığın ta kendisi" dedi.  

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulunda bu hafta, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Azerbaycan ile Mali ve Orta Afrika'daki görev süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkerelerinin ele alınacağını söyledi.

Cumhuriyet'in ilanının 99. yılının idrak edileceğini hatırlatan Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 28 Ekim'de, "21. yüzyılın 'Türkiye yüzyılı' olacağı" müjdesini vereceği manifestoyu açıklayacağını kaydetti.

Togg'un seri üretiminin 29 Ekim'de başlayacağını ifade eden Akbaşoğlu, bunun AK Parti iktidarları döneminde Türkiye'nin teknolojide nereden nereye geldiğinin göstergesi olacağını belirtti.

Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, dış politikadaki proaktif yaklaşımıyla hem tahıl hem de enerji krizinin aşılması konusunda önemli rol üstlendiğini dile getiren Akbaşoğlu, bu durumun Türkiye'nin dünya liderliğinin de bir tescili olduğunu vurguladı.

21. yüzyılın "Türkiye yüzyılı" olacağını 2002'den bu yana yürütülen altyapı ve hizmetlerle duyurduklarını ifade eden Akbaşoğlu, "Bu hayallerin, hedeflerin gerçekleştiğine şahitlik ediyoruz. Çünkü AK Parti umuttur; AK Parti ve Cumhur İttifakı bu geleceğin muştusu, Kızıl Elma'nın yolcusudur. Her daim yenilenen, tazelenen ve Kızıl Elma misali ulaştığı hedefleri daha da ilerilere götüren bir AK Parti iktidarı, Cumhur İttifakı söz konusu. AK Parti'nin ortaya koyduğu bu performans, vizyon ve misyon, gelecek dönemde insanlığın daha adil ve müreffeh bir dünya düzeninde yaşamasına zemin hazırlayacak." değerlendirmelerinde bulundu.


"Bunlar ancak ihanet açıklaması olur"
Akbaşoğlu, Türkiye'ye çelme takmaya çalışan, Türkiye'nin ufkunu daraltmak isteyen yaklaşımlarla da mücadele ettiklerini belirterek, Türk Tabipleri Birliğinin Türk Silahlı Kuvvetlerine iftira attığını, Türkiye'yi karıştırmaya, provoke etmeye dönük açıklamalarda bulunduğunu söyledi. TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın açıklamalarını kınayan Akbaşoğlu, "Bunlar ancak ihanet açıklaması olur. Herkes bilsin ki terörü de teröristi de teröre ve teröriste yataklık yapan zihniyetleri de milletimizle tasfiye etmekte kararlıyız." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, TTB'nin kapatılmasıyla ilgili yerinde ve isabetli bir tepki ortaya koyduğunu söyleyen Akbaşoğlu, "Adı Türk Tabipleri Birliği olan bir birlik, TSK'ya, PKK'nın ağzıyla saldırıp iftira atıyor. Bu alçaklıktır, şerefsizliktir, haysiyetsizliktir, soytarılığın ta kendisidir. İzahı mümkün değil. Bu, 85 milyon insanımıza ve devlete atılan bir iftira. Bağımsız yargı konuyla ilgili kararı mutlaka verir, verecektir." diye konuştu.

"Sözünü tutmadığını bütün milletimiz biliyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Bir de bizi denesinler, bakalım sözümüzü tutuyor muyuz, tutmuyor muyuz." yaklaşımı olduğunu aktaran Akbaşoğlu, "Sözünü tutmadığını bütün milletimiz biliyor. Sonuç itibarıyla denenmemiş biri değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde CHP zihniyetini görüyoruz. Kılıçdaroğlu da İmamoğlu da 'Belediyelerde iktidara geldiğimizde kimsenin işine son vermeyeceğiz. Namus sözü veriyoruz.' demişlerdi. Birçok sözler verdiler. Sözlerinin de hiçbir kıymetiharbiyesi olmadığı, kendi namus sözlerini çiğnedikleri de ortada. Kamuoyu bunları mutlaka takdir edecektir." şeklinde konuştu.

"HDP ve CHP arasında tam bir birliktelik" olduğunu ifade eden Akbaşoğlu, şöyle devam etti:

"Bazen 'Masanın altındaki HDP'yi masanın üstüne çıkartalım mı, çıkarmayalım mı?' diye kamuoyu yoklaması yapıyorlar, kendi aralarında müzakere ediyorlar. Bunun denemesini de yapıyorlar. 'Bakanlık verebiliriz.' falan diyorlar. Bakalım toplumdan nasıl tepki gelecek, diğer partilerin tabanları nasıl tepki verecek, bunları ölçerek ona göre bir siyaset üretmeye çalışıyorlar ama başından beri belli ki HDP ve CHP arasında 6+1 ittifak söz konusu. Buna FETÖ de dahil, PKK da açıkça desteğini inkar etmiyor. Bu konuda kendi aralarında 'al gülüm ver gülüm' yaklaşımı içindeler. Bütün parti tabanları da teröre, teröriste 'dur' demeyen, bunun karşısında milletin ve devletin yanında durmayan bütün siyasi partilerin davranışlarını bir kenara not ediyor. Bu millet bunun cevabını inşallah 2023'te sandıkta onlara verecek."

"Kimin samimi kimin takiyeci olduğu ortaya çıkacak"
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, 2013'te yaptıkları değişikliklerle kılık kıyafet uygulamalarında herhangi bir yasakçı yaklaşımın olamayacağıyla ilgili düzenlemeleri yaptıklarını söyledi.

Bugün başörtüsü sorununun söz konusu olmadığını belirten Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun olmayan bir sorunu varmış gibi gündeme getirerek 'Bu sorunu kökünden çözelim.' demesi üzerine, biz de 'Haydi, o zaman hep beraber buyurun, bunu anayasa değişikliğiyle kökünden çözelim.' dedik. AK Parti ve MHP, konuyla ilgili anayasal düzenlemeyi yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu da başta olmak üzere imzasını atarak bunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. '411 el kaosa kalktı.' demişlerdi. Samimi iseler; gelin, anayasal değişikliği beraber yapalım. Kimin samimi, kimin takiyeci olduğu da bu süreçte ortaya net şekilde çıkmış olacak. Referandumla ilgili de en ufak bir problem söz konusu değil. Dolayısıyla gelin, hep beraber hem başörtülü hem de başı açık vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin daha üst bir norm olan anayasal düzenlemeyle teminat altına alınmasını sağlayalım."

YORUM YAP

RÖPORTAJLAR TÜMÜ